VİZE İLÇEMİZ
TANITIM VE TARİHÇE
Vize; birisi UNESCO mirasına girmiş ve biri de girmeye hazırlanan iki eski başkentin İstanbul ve Edirne’nin arasında yer almaktadır. Vize, il merkezi olan Kırklareli’ne: 56 km. uzaklıktadır. İstanbul’a 1,5 saat mesafede (138 km) henüz keşfedilmemiş bir coğrafyadır. Vize ilçesinin merkez nüfusu: 14.562, köyleri ile birlikte toplam nüfusu ise 28.541 dir (TUIK, 2019). Tarihi kültürü ve doğasıyla bir cennet köşesi olan ilçe, sakin, şirin ama geçmişteki ünü büyük bir ilçedir.
Vize ilçesi Bizans döneminden başlayarak önemli bir yönetim ve kültür merkezidir. İlçe tarihine dayanacak belgeler ilk olarak Traklar’dan itibaren başlar. Bu durumda Vize’nin tarihi M.Ö 4000 yıllarına dayanmaktadır. Mitolojik kaynaklara göre ilk BYZİA (kaynak perisi) ismini alan ilçemiz tarihsel dönemlerden sonra VİZE ismini almıştır. Günümüzde Kırklareli ili’ne bağlı bir ilçe olan VİZE oldukça zengin bir tarihi mirasa sahiptir. İlçemizin sahip olduğu zengin tarihi dokusunu; Gazi Süleyman Paşa Camii (Küçük Ayasofya), Şerbetdar Hasan Bey Camii, Vize Kalesi ve Surlar, Antik Tiyatro, Ferhat Bey Hamamı, Ferhat Bey Çeşmesi, Karakoçak Tepe, Asmakayalar Mağara Manastırı oluşturmaktadır. Doğal güzelliklerini ise; Çiftekaynaklar, Cehennem Şelaleleri, Kıyıköy, Yenesu Mağarası oluşturmaktadır. 1883 yılında Vize’de doğan ve eserlerinde Vize’ye geniş yer veren Dünyaca ünlü yazar Georgios VİZYENOS ‘’Trakya’da bir çok kasaba vardır. Fakat VİZE kadar güzeli yoktur.’’ sözünü önemle belirtmiştir.
EKONOMİK DURUM
Üçte ikisi kırsal kesimde yaşayan ilçe halkı, geçimini daha çok tarım ve ormancılıktan sağlar. Başlıca bitkisel ürünler buğday, şeker pancarı, ayçiçeği ve arpadır. Ayrıca sebze ve meyve de üretilir. İlçede hayvancılık da önemli bir yer tutar. Beslenen koyun ve ineklerden sağlanan süt mandıralarda değerlendirilir. İlçe kıyısında küçük çapta balıkçılık yapılır. Geniş alanlar kaplayan baltalık meşe ormanları ilçe ekonomisine önemli bir katkı sağlar.
Vize Gazi Süleyman Paşa Camii (Küçük Ayasofya)
Vize Küçük Ayasofya (Gazi Süleyman Paşa) Camii: Kale Mahallesi’nde iç ve dış surlar arasındadır. 6'ncı yüzyılda Jüstinyen Dönemi'nde kilise olarak yapılmış, 14'üncü yüzyılın ikinci yarısında cami olarak düzenlenmiş olup halen cami olarak ibadete açıktır. Kareye yakın dikdörtgen planlıdır. Üç apsisi bulunmakta olup, kubbesi on altı köşeli tanbur üzerine oturtulmuştur. Yapı, kubbeyi tutan 1.30, 1.40 santimetre çapında ayaklar ve bunların yanında (arasında) bulunan sütunlarla üç bölüme ayrılmıştır. Mermer olan bu sütunların başlıkları korinth stildedir. Sütunlar gibi hali hazırda mevcut olmayan mozaikler, şekil itibariyle Ayasofya ile St. İrene arasındaki kazıda bulunanlarla benzeşmektedir.
1997 yılında Kırklareli Müzesi ile T.Ü. Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü’nün müşterek bir çalışması ile kısmi bakım ve temizliği yapılmış, 2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından aslına uygun bir restorasyon geçirmiştir.
Hasanbey Camii
Vize Hasan Bey Camii: Kale Mahallesi’nde, Gazi Süleyman Paşa Camiinin yakınındadır. 14. yüzyılın sonlarında havra olarak kullanılmakta iken, Gelibolulu Hasan Bey adında bir zat camiye dönüştürmüştür. Ayrıca şekil itibariyle de adeta bir türbeyi anımsatmaktadır. Kare plan üzerine kalın duvar, iri kesme muntazam taş kaplama olup, kubbesi sekiz köşe tanbur üzerine oturtulmuştur. 2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından aslına uygun restorasyon yapılmıştır.