09.03.2017

“ Güzel dinimiz islam,  Kıvamlı Aile Modelini getirdi.”

8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebeti ile Kırklareli İl Müftülüğü tarafından konferans programı düzenlendi. İl Özel İdaresi Cazibe Salonunda gerçekleşen programa  Şube kadınlar yoğun ilgi gösterdi.

Sunuculuğunu Kur’an Kursu Öğreticisi Ayşenur Özlek’in  yaptığı program öncesinde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan sinevizyon ilgi ile izlendi.

Ardından Kırklareli Müftüsü Hüseyin Demirtaş tarafından “ Vahyin Yücelttiği Kadın” konulu konferansta Müftü Demirtaş 10 maddede , İslam dininin kadın söylemini işledi.

Müftü Demirtaş , programa gösterilen ilgi nedeni ile teşekkürlerini ifade ederek şunları söyledi: “Kadın olmazsa ana olmaz, kadın olmazsa eş olmaz, kadın olmazsa çocuk olmaz, kadın olmazsa yuva olmaz, kadın olmazsa insan olmaz. Kadın ve erkek, Yüce Allah’ın insana iki büyük hediyesidir.

Müftü Demirtaş İslam Dininin insanı ve kadını yücelttiğini ifade ederek şunları söyledi:

Kadınların,   günümüz dünyasında ve sosyal hayatta yaşadığı sıkıntılar ve kadına dair problemler  8 Mart Dünya Kadınlar gününü  sebebi ile  bir çok etkinliğin konusu oluyor ve olmaya devam ediyor.
Öncelikle şunu belirtelim ki Yüce Rabbimiz insanı,  kadın-erkek  ayrımı yapmadan  değerlendirmekte  ve şöyle buyurmaktadır: “ Hakikaten biz,  insanoğlunu en güzel  kıvamda (takvim) yarattık” (Tin,4)
Erkeğin de  bir kıvamı var, kadının da bir kıvamı vardır !
Yüce Kitabımızda insanı anlatan kelime “takvim” ile ifade edilmiş. Yani her insan en güzel kıvam potansiyelinde yaratılmıştır. Bu kıvam potansiyelinin  eğitim ile insana kazandırılması gerekmektedir.

Kıvam, Yüce Kur’anın temel kavramlarından biridir.
‘Kıvamlı bir yemek’ten bahsediyorsak eğer , tadı-tuzu, yağı, suyu, pişirilmesine varıncaya kadar ayarı iyi tutturulmuş, malzemesi kaliteli  ve en önemlisi de aşçı tarafından  iyi yönetilmiş bir yemekten bahsediyoruz demektir. İnsanoğlu da öyledir; kıvamlı yaratılmıştır. Kalite, güzellik ve potansiyel ile doludur. Bununla birlikte iyi terbiye edilmeli, eğitilmeli, yetiştirilmeli, biyolojik, psikolojik yapısına uygun olarak iyi yönetilerek kıvamlı biçimi korunmalıdır. Aksi takdirde insan , kıvamını kaybederse aşağıların aşağısına düşebilir. İslam aile modeli “Kıvamlı Aile Modelidir. Nisa suresi 34. Ayette “ er-Ricalu Kavvamune Alen-Nisa” ifadesi vurgulanır.  Bu model de sevgi vardır, merhamet vardır, sükunet vardır. Kıvamlı bir yönetim tarzı vardır. “ dedi.

Müftü Demirtaş İslam Dininin kadın söylemini 10 madde özetleyerek şunları söyledi:
İslam Dininin medeniyet perspektifinde baktığımızda Kadın Söylemi konusunda  aşağıdaki  başlıkları görüyoruz:

1- Kadına Hukuki Şahsiyet kazandırdı: Kur’an’ın  tebliğcisi Hz. Peygamberin geldiği  dönemde Cahiliye Döneminde ( Karanlık Dönem) kadının hukuki şahsiyeti yoktu. Mirastan pay almayı bırakın , kadının kendisi mirasa konu oluyordu ! İslam, mirastan pay vererek , kadına mülkiyet hakkı tanıyarak  hukuki şahsiyet kazandırmış oldu. Yüce Kitabımızda ,  “Anne ve baba ile akrabaların bıraktıklarından erkekler için bir pay vardır; anne ve baba ile akrabanın bıraktıklarından kadınlar için de bir pay vardır. Bunun azından ve çoğundan farz kılınmış bir pay vardır. “ (Nisa, 7) buyurarak bu hakkı ebedileştirdi.
 2- Kadına Seçme Hakkı tanıdı. Hz. Peygamber Medine’ye göç  ettiğinde Medine’de oluşan yeni toplumda sosyal sözleşme  anlamına gelen  Biat kavramı ile sözleşmenin tarafı oldu. Kadınlar, Hz. Peygamber ile devlet başkanlığı sıfatı ile onlarla biat etti:   Ey peygamber, mü'min kadınlar — Allaha hiçbir şey'i eş tutmamaları, hırsızlık yapmamaları, zina etmemeleri, evlâdlarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftira düzüb getirmemeleri, (emredeceğin) her hangi bir iyilik hususunda sana asî olmamaları şartiyle — sana bey'atleşmiye geldikleri zaman bey'atlerini kabul et.” (Mümtehine,12)
Yani  Yüce Rabbimiz , Mumtehine suresi son ayet ile devlet başkanı sıfatı ile Hz. Peygamber ile bazı ilkeler etrafında sosyal sözleşme hakkı tanıyarak ve onları taraf kabul ederek  sosyal hayattaki yerini tanımlamış oldu.
 3- Aile hayatında “Kıvamlı Aile Modelini”  getirdi.  Aile hayatında  kadın ve erkeğe yeni sorumluluklar yükledi. Biyolojik, Fizyolojik  ve Psikolojik yapısına uygun  olarak aile hayatında dengeli ve kıvamlı sorumluluklar verdi.  

“Er-Ricalu Kavvamune” (Nisa,34)  ifadesinde olduğu gibi Aile Hayatındaki yönetimi kıvam kelimesi ile ifade ederek erkeğe verdi.  Aile hayatında sorumlulukları kıvamlı dağıttı. Örneğin, aile hayatında geçim konusunda maddi külfeti erkeğe yükledi. Miras sisteminde kulfet-nimet dengesini esas alarak miras dağıtımında şayet miras alanlar çocuklar ise ,  erkek-kız kardeş pozisyonunda ikili-birli taksim yaparken, anne-baba pozisyonda miras alınıyorsa  ile anne-babalara   altıda bir hissede   ortak eşit pay vererek   onları eşitledi. Kıvamın gereği ne ise onu yapıyor adeta...!
 4- Kadın-erkek ilişkilerinde Eş ( Zevc ve Zevce) kavramını kullandı. Böylece eşleri  birbiri ile yarıştırmadı.  “Ey insanlar! Sizi bir tek can(lı)dan yaratan, ondan eşini var eden ve her ikisinden pek çok kadın ve erkek meydana getiren Rabbinize karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun.” (Nisa, 1) Arapaçda Zevc, erkek eş, Zevce de , kadın eş anlamına gelmektedir.
 5Ebeveyn içinde anayı öne çıkardı. Kadının hamilelik sürecini özellikle Kur’an’da gündem yaptı. “Biz, insana anne babasına iyi davranmayı emrettik. Annesi onu ne zahmetle karnında taşıdı ve ne zahmetle doğurdu! Onun (anne karnında) taşınması ve sütten kesilme süresi (toplam olarak) otuz aydır.” (Ahkaf,15)

 Sevgili peygamberimizin dilinde  cenneti anaların ayakları altına koydu.
 6- Örtünme ve tesettür farzı ile kadınları kötü niyetli erkeklerden korumaya aldı. Bununla birlikte  “takva elbisesi” (Araf,26)  kavramını  vurgu yaparak içi boşlatılmış şekilci din anlayışını dışladı. Kadınların dış elbiseleri giymeleri ile ilgili olarak şöyle buyurdu:“Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden (cilbablarından) üstlerine giymelerini söyle; onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. “ ( Ahzab, 39)
7- Kadını görüntüsü ile değil de fikri ve düşüncesi ile öne çıkardı. Mümin erkekler ve mümin kadınlar , ortak iyiyi anlatmada(maruf) birbirlerinin yardımcısı yaptı.

 “Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler. Allah'a ve Resûlüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. “ (Tevbe,71)
8-  Neml Suresinde  Hz. Süleyman Aleyhisselam kıssası bağlamında  Yönetici kadın figürünü  öne  çıkardı. Böylece kadının sosyal hayatta da yönetici olarakk da  yer alabileceğini  hissettirdi."Oranın halkına bir kadının hükmettiğini gördüm; (öyle bir kadın ki,) kendisine (iyi ve güzel) şeylerin hepsinden (cömertçe) verilmiş; güçlü de bir yönetimi var. “( Neml,23)

9- Hakkını arayan kadının mücadelesini  Mücadile Suresi ile ölümsüzleştirdi.  “Kocası hakkında seninle mücadele eden ve (kimsesizliği ile ihtiyacından) Allah'a şikâyet eden kadının sözünü Allah işitti. Allah zaten konuşmalarınızı işitir; çünkü Allah her şeyi işitendir, görendir. “ (Mücadele ,1)
10- Kadının şahitliği, birden fazla kadınla evlenme konusu  başta olmak üzere kadını ilgilendiren  diğer dini açıklamaların  hepsinin daima kıvamlı bir açıklaması olduğu kesinlikle görülecektir. Konferansımızın süresini aştığı için şimdilik bu kadarla iktifa ediyoruz. Ama şunu söyleyelim ki Hz. Peygamberin evlilikleri şefkat, himaye, misyon ve vizyon evlilikleridir”, dedi.

Konferansın sonunda İl Müftüsü Hüseyin Demirtaş’ın eşi tarafından konferansı izlemeye gelen bayanlara özel çiçek takdimi yapıldı.

İl Müftüsü Hüseyin Demirtaş programın hazırlanmasında emeği geçen Şube Müdürleri Osman Küçük, Seyit Ali Aydil, Ahmet Sainkaplan, Vaizler Macide Altunkaya, Fatma Silkin Erol ve Müftülük Şefi Mücahit Okumuş ve imam-hatip Abdullah Küçük’e  teşekkür etti.